HEKİMİMİZ OMUZ ÇIKIĞI İÇİN KENDİ EKİPMANINI TASARLADI 

HEKİMİMİZ OMUZ ÇIKIĞI İÇİN KENDİ EKİPMANINI TASARLADI

Kırşehir Eğitim ve Araştırma Hastanemizde görevli Doç. Dr. Hakkı Çağdaş Basat, omuz çıkıklarında kullanılan el aletlerini yeniden tasarladı.

Basat tarafından tasarlanan bu el aletleriyle hastanemizde yeniden “laterjet” ameliyatları kapalı cerrahi yöntemine dönüştü.

Konuyla ilgili açıklama yapan Doç. Dr. Hakkı Çağdaş Basat, “Tekrarlayan omuz çıkıkları sonrasında hastaların omuz eklemlerini oluşturan kemiklerde kayıplar meydana gelir. Bu kayıp miktarı belli bir yüzdeyi geçtiğinde sadece yumuşak doku prosedürü olan“Bankart ameliyatı” istenen başarıyı sağlayamaz. Bu durumda kaybolan kemiği yerine koymak gerekir. Bunun için sıklıkla vücudumuzda bulunan korokoid kemiği ve illiakkanat kemiği kullanılır. Ancak korokoid kemiğinin kullanıldığı teknikte, yalnızca kemik kaybı düzeltilmez aynı zamanda bu kemiğe yapışan tendon grubu (conjoid tendon) ile omuz öne doğru çıkmaya zorlandığında geri itici bir güç oluşturulur. Eski olmasına rağmen bu yöntemden günümüzde oldukça başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Bu yöntem; “açık cerrahi” olarak tanımlanıp uygulanmasına rağmen son 10 yıl içinde geliştirilen el aletleri ve tespit materyalleriyle, kapalı (endoskopik) olarak da uygulanmaktadır. Ülkemizde de yaklaşık 3 yıl öncesine kadar bu malzemelerle bazı merkezlerde laterjet ameliyatı kapalı olarak uygulanıyordu. Kapalı Laterjet ameliyatının uygulandığı hastanelerden birisi ise Kırşehir Eğitim ve Araştırma Hastanesiydi. Sözü edilen bu ameliyat, kendi hastanemizde kapalı olarak uygulanmaktaydı. Ekonomik nedenler sebebiyle cihazı tedarik eden firma ülkeden ayrılınca, bu ameliyatlar açık cerrahi yöntemiyle devam etmek durumunda kaldı. Ancak biz, bu ameliyat için kullanılan el aletlerine yeni tasarımlar ekleyerek onları yeniden ürettik. Tarafımızdan tasarlanan ve üretilen bu el aletleriyle hastanemizde yeniden laterjet ameliyatları kapalı cerrahi yöntemine dönmüştür. Hastalar, kapalı cerrahi yönteminde açık cerrahiye oranla çok daha erken dönemde günlük yaşantılarına ve rutinlerine dönmektedirler. Kozmetik açıdan yaklaşıldığında da küçük 5 delik içerisinden bu işlemler gerçekleştiği için yara izi de minimaldir. Başarı şansı, sadece yumuşak doku ameliyatlarını içeren tekniklere göre de daha yüksektir. Sonuç olarak farklı açılardan, cerrahi beklentilerini karşılamakta ve iyileşme süresini kısaltmaktadır.” dedi.